İstanbul’un elektriklisi

Renault ZOE

İstanbul’da yaşıyorsanız, ZOE sahip olduğu özellikler ile hem ekonomik, hem sessiz, hem çevreci, hem de konforlu bir araç olarak beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır.

Günümüzde elektriğin hayatımızda işgal etmediği bir yer yok gibi. Hemen her şeyimiz elektrikle çalışıyor. Böyle olunca araçlar neden elektrikli olmasın düşüncesiyle otomobil firmaları da çalışmış. Bu firmalardan Renault’ta %100 elektrikle çalışan ZOE’yi ortaya koymuş. Başlıkta dediğimiz gibi, eğer İstanbul gibi bir büyükşehirde yaşıyorsanız, bu otomobil size göre. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Renault’un tam elektrikli modeli ZOE oldu.

DIŞTAN BAKINCA
Elektrikli otomobillerin motorlarıyla birlikte tasarımlarının da farklı ve yenilikçi olması en önemli özelliklerinden. Bu açıdan bakınca ZOE tasarım noktasında beklentileri fazlasıyla karşılıyor. ZOE, ön kısmında mavi ayrıntılı çekik gözlü Bi-Xenon farlara sahip. Hemen alt kısmında ise gündüz farları yer alıyor. Araca göre iri kalan Renault logosu aynı zamanda açılarak şarj kablomuzun giriş kısmı haline geliyor. Yan taraftan bakınca fazlasıyla sportif olan ZOE’nin dört kapalı olduğunu ilk anda anlamıyorsunuz. Zira kapı kolları iyi gizlenmiş! Zira test aracına binen misafirlerimin “Arka kapısı yok mu bunun?” sözlerine cevap verirken dilimde tüy bitti!..
Gizli kola basarak açıyorsunuz. Arka kısımda ise kare formlu tasarlanmış şeffaf ve bumerang aydınlatma formlu arka stoplar görülüyor. Mavi ayrıntıları burada da dikkat çekiyor. Özetle, ön ve arka tasarım ZOE’yi bir konsept araç havasına sokuyor.
ZOE 4084 mm uzunluğa, 1730 mm genişliğe, 1562 mm yüksekliğe ve 2588 mm’lik aks mesafesine sahip. Göze küçük görünsede bu boyutlarıyla pek de minik değil; sınıfının ölçülerinde. ZOE’in bagaj hacmi ise 338 litre ve küçük sınıf otomobiller için yeterli bir alan.

İÇTEN BAKINCA
Renault Zoe’nin iç mekanına adım atınca ferah bir yaşam alanı sunduğunu görüyoruz. Özellikle ön koltuk alanı oldukça geniş ve sıkıntı vermiyor. Malzeme kalitesi orta seviyede olan ZOE’de orta konsol, ufak tefek farklılıklarla Renault Clio modelinden adapte edilmiş. Çevresi mavi LED’le süslenen elektronik klima anlaşılır ve kolay. Orta konsolda bulunan multimedya sistemine sahip olan dokunmatik ekrandan birçok menüye erişebiliyorsunuz. Ekrandan otomobilin elektrik akımı, tüketim bilgisi gibi verilere ulaşabiliyor, klimanın sakinleştirici, hava temizleyici ya da iyonlaştırıcı özelliklerini ayarlayabiliyorsunuz.
Daha önce elektrikli otomobil kullanmadıysanız sizi en çok şaşırtacak olan konu start düğmesine bastığınızda duyamadığınız ses olacaktır. Düğmeye bastığınızda gösterge panelinde yanan READY yazısıyla motorun çalıştığını ve gitmeye hazır olduğunuzu anlıyorsunuz.
ZOE’nin gösterge paneli tamamen dijital. En solda aracın şarj durumu yüzde olarak gösteren pil işareti mevcut. Aracın kalan şarj ile ne kadar yol alabileceği, hız göstergesi ve kilometre bilgisi de ekrandan takip ediliyor. Gösterge panelini bir kaç farklı tema ile kullanabilirsiniz. Vitesin hemen yanındaki ECO düğmesiyle fren enerjisi kazanım desteği arttırılabiliyor ama sürüş keyfinden fedakârlık ediyorsunuz. Aracın 22 kW/s’lik lityum-iyon pilleri koltukların altında olduğundan koltukların yükseklik ayarı yapılmıyor.

MOTOR VE PERFORMANS
Renualt ZOE elektrikli motoru ile ürettiği 90 HP gücü, tek ileri vitesli şanzımanıyla ön tekerleklere aktarıyor. Geleneksel benzinli ve dizel motorlu otomobillerden farklı olarak ZOE, kalkıştan itibaren 220 Nm tork üretiyor. ZOE, 0-100 km/s hızlanmasını 13.5 saniyede tamamlıyor ve maksimum hızı olan 135 km/s’ye ulaşabiliyor. Ancak bu hıza orta konsolda bulunan ECO butonunu kapatarak ulaşabileceğinizin altını çizelim.
ZOE’nin bir önceki nesli tam şarj ile 300 km yol yapılabiliyorken yenilenme ile bu 400 km’ye çıkarılmış. İstanbul-Yalova arası ve şehiriçi ile birlikte 235 km menzile ulaştık ama ECO modunda, 400 km’ye yakın bir yolu şehiriçinde ve 60-70 km/s hız limitleri içinde sağlama şansınız ise yüksek.
ZOE’de ayağınızı gazdan çektiğinizde veya frene bastığınızda, gösterge panelinde bir şarj işareti görülüyor. Mesela otoyolda 80 km/s hızla giderken 150 km menziliniz varsa, ayağınızı gazdan çekince bu menzil elektrik motorunu şarj ederek 160 km’ye çıkabiliyor. Yine aynı hız ve menzilde fren yaptığınızda ise elektrik motor kendini daha hızlı şarj edebiliyor. Hatta menziliniz biraz daha artabiliyor. ZOE, bir elektrik şarj istasyonunda 0’dan %100 şarja 3 saate yakın bir zamanda ulaşıyor. Eğer, ben evde şarj edeceğim derseniz bu 10 saati geçen bir süreyi bulabiliyor. Bu ise büyük bir dezavantaj. Daha önce test ettiğim BMW’de bu süre hemen hemen yarı yarıyaydı.
ZOE’nin süspansiyon sistemi, gerek konfor, gerekse yol tutuş beklentileri karşılayacak şekilde orta sertlikte. Direksiyon sistemi, yumuşak yapısı sayesinde şehir içinde oldukça pratik. Elektrikli motorun sesini yayaların fark etmesi biraz zor oluyor.
Hız arttıkça otomobilde motor sesi duymuyorsunuz. Yalıtım sayesinde rüzgar ve lastik sesleri de minimize edilmiş. Haliyle havada gidiyormuşçasına huzurlu bir ortam meydana getirilmiş.
ZOE, elektrikli motoru ve pilleri nedeniyle pek de hafif değil. Boş ağırlığı 1400 kg’yi aşıyor. Bu ağırlıkla yere sağlam basan ZOE’den performanslı bir kullanım elbette beklememek lazım. ZOE, sakin bir kullanımda yapması gerekenleri eksiksiz yerine getiriyor ve bir şehir otomobilinden beklenen her şeyi sunuyor.

NETİCE
Büyükşehirler dışında hatta İstanbul ve Ankara dışında ZOE’yi kullanacaksanız şarj istasyonu noktasında sıkıntı yaşayacağınız malum. Her zaman denildiği gibi, elektrikli otomobil dendiğinde şarj bayi sistemi alt yapısının sağlam olması gerekiyor. Kısacası İstanbul’da yaşıyorsanız, ZOE, sahip olduğu özellikler ile hem ekonomik, hem sessiz, hem çevreci, hem de konforlu bir araç olarak beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır.

Recep Bozdağ / otohavadis@gmail.com

Diğerleri

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz