2020 Uluslararası Pick-up Ödülü’nü kazanan yeni Ford Ranger Raptor, sınıfında rakipsiz özellikleriyle çıtayı iyice yükseltti. 213 HP güç ve 500 Nm tork’la rakipleri ile benzer güç üreten model, sahip olduğu vites kutusu ile bir tık öne geçiyor. Yeni Ford Ranger’ın en güçlü versiyonu Raptor, 2.0 litrelik EcoBlue motoru ve 10 ileri otomatik şanzımanı ile test misafirimiz oldu.
DIŞTAN BAKINCA
Genel anlamda agresif ve dinamik bir tasarıma sahip Ranger Raptor, canlı renkleri ve kendine özgü çıkartmalarıyla dikkat çekiyor. Yeni ön ızgara, yüksek performanslı HID Bi-Xenon farların arasındaki boşluğu tam anlamıyla dolduruyor. En zor arazi şartlarından olan çöl kullanımlarını destekleyecek şekilde tasarlanan ve LED sis farlarıyla tamamlanan ön tampon tasarımıyla araç gövdesindeki hava akımını en uygun hale getiriyor.
Araca ilk bakıldığında gözden kaçması mümkün olmayan çamurluklar off-road kullanımında, uzun süspansiyon, yollardan ve devasa lastiklerden zarar görmeyecek şekilde tasarlanmış. Yan basamaklar da asfalt dışı yollara çıkınca muhtemel kum, çamur ve kar sıçramasını önlemek üzere düşünülmüş. Tabiiki arazi kabiliyetiyle ön plana çıkan Raptor’un yaklaşma açısı 32.5 derece. Raptor, sıradan bir Ranger Wildtrak modeline göre 50 mm daha yüksek. Gövde ise toplam 281 mm yüksekliğe sahip. 850 mm derinliğe kadar sulardan sorunsuz geçiş imkânına sahip.
Kapı altında bulunan döküm basamaklar inip-binme sırasında kolaylık sağlarken darbelere karşı da muhafaza sağlıyor. Arka tamponun altında bulunan çıkıntı, römork çekmek için elektrik soketi ve römork bağlantılarını standart olarak sunuluyor. Ayrıca yüksek yapısından dolayı ve Raptor’un genel tasarımına göre daha ince olan arka tampon sayesinde 25 derecelik uzaklaşma açısı sunabiliyor.
İÇTEN BAKINCA
Ford Performance DNA yaklaşımı kaliteli işçilik, birbirini tamamlayan renkler ve dayanıklı malzemelerin kullanıldığı iç mekân gerçekten kendini gösteriyor. Kaliteli deri ve süet karışımı spor koltuklar, kullanılan malzeme ve uygulanan tasarımla vücudu sıkıca kavrıyor. Özel çift katmanlı dolgu malzemesi de hızlı off-road sürüşlerinde konforlu bir oturuma imkân sağlıyor. Ayrıca direksiyon arkasındaki vites kulakçıkları ve direksiyondaki yarış çizgisi de gözden kaçmayan ayrıntılar arasında yer alıyor.
Koltukların yanal ve baldır destekleri biraz yüksek olsa da konfordan ve ergonomiden çalmıyor. Elektrikli sürücü koltuğu sayesinde sürüş pozisyonununu ayarlamak zor olmuyor. Kontrollere alışmak için ise biraz zaman harcamak gerekiyor. 8 inç dokunmatik multimedya ekranı, Android Auto, Apple Car Play ve uygulamalarını destekliyor. Isıtmalı ön ve arka cam, geri görüş kamerası, soğutmalı orta konsol, yağmur sensörü ve far sensörü gibi işleri kolaylaştıran donanımlar standart olarak mevcut. 2 adet USB, 2 adet AUX, 220 V priz ve SD kart girişleriyle kabindeki yaşamı kolaylaştıran özellikler arasında sayılabiliyor.
Aynı zamanda bir yük taşıyıcısı olan Raptor, çeki demirine bağlı olarak 2.500 kg ile 4.635 kg arasında römork çekme kapasitesi sunuyor. 1.560 mm ile 1.575 mm ebatlarında kargo alanı bisikletten motosiklete ve jet skiye kadar birçok outdoor ekipmanı kolayca taşıyabilirsiniz. Kolay açılıp-kapanan bagaj kapağı özel bir mekanizmaya sahip. Bu sayede daha az güç ihtiyacı ile bagaj kapağını kolayca açıp kapatabiliyorsunuz.
MOTOR&PERFORMANS
Yeni Ford Ranger Raptor’da Ranger Wildtrack modelinde de kullanılan bi-turbo 2.0 litre EcoBlue motor görev yapıyor. Bi-turbo versiyonda her iki turbo besleme alt devirlerde yüksek tork üretimi için seri çalışıyor. Üst devirlerde küçük turbo devreden çıkarken büyük turbo yüksek güç üretimi için çalışmaya devam ediyor. Bu versiyon 213 HP güç ve 500 Nm tork üretiyor ve üretmiş olduğu gücü F-150 Raptor modelinde de kullanılan yeni 10 vitesli otomatik şanzımanla tekerleklere iletiyor. 0’dan 100 km/s’e 10.5 saniyede çıkan Raptor’un son sürati ise 180 km/s. Daha geniş aralıklı oranlar ve şanzımanın değişen koşullara adapte olmasına izin veren gerçek zamanlı uyarlanabilir vites değişimleri gibi özellikler farklı sürüş şartlarında mümkün olan en iyi performans, yakıt verimliliği veya akıcı sürüş özelliklerini sağlamaya yardımcı oluyor. Gerçek sürüş şartlarına göre, 8.9 lt/100 km yakıt tüketimine sahip. Ancak şehiriçi yollarda performanslı bir kullanım sonucu elde ettiğim değer ise 9,8 lt/100 km oldu. Raptor ayrıca 233 gr/km CO2 emisyon salım değerine ulaşıyor. Arazideki sertliklerle başa çıkabilen süspansiyonları, şehir içi kullanımlarda da oldukça konforlu bir sürüş sunduğunu ifade edelim. Bunun en büyük sebebi de arka takımda çok noktalı bağımsız Fox Racing süspansiyonların kullanılması. Raptor’da kullanılan diğer fark da geliştirilmiş fren sisteminin bulunması. Fren pedalında bunu direk olarak hissedebiliyorsunuz ve bu da insana fazlasıyla güven veriyor.
Ford Ranger’da, 2 çeker (2H), 4 çeker yüksek (4H) ve 4 çeker düşük (4L) çekiş modları mevcut. Bunun yanında menüde sunulan sürüş modları da sahip. Bunlar Normal, Spor, Çim, Çakıl Taşı ve Kar, Çamur, Kum, Kaya ve Baja modlarıdır. Kısacası her amaca göre bir mod mevcut. Baja modu ise korkusuz bir arazi performansı için bire bir. Yokuş kalkış, yokuş iniş, arka diferansiyel kilidi gibi arazi donanımları da zorlu şartlarda her türlü zorluğu aşmak için kullanıma hazır bekliyor.
