EFI Avrupa’ya çalışıyor

Fransız otomotiv motorları ve aktarma organları üreticisi EFI Automotive, Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Şirketin satışlarının yaklaşık yüzde 90’ı ihracata yönelik ve öncelikli lokasyon da Avrupa. 

Otomotiv motorları ve aktarma organları üreticilerinden EFI Automotive, ağırlıklı olarak efficiency sensör denilen kam ve krank sensörlerinin üretimini gerçekleştirdiği Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Fransa’nın Lyon şehrinde 1936 yılında kurulan EFI Automotive’in globaldeki ikinci büyük üretim tesisi olan 8 bin 500 metrekare alana kurulu Türkiye fabrikası, yüzde 25’i kadınlardan oluşan 320 çalışanıyla 2023 yılını 21 milyon 750 bin parça üretimiyle geride bıraktı. Bu yıl 25 milyonluk üretimi hedefleyen şirket, her yıl cirosunun yüzde 9,5’ini Ar-Ge çalışmalarına aktararak yenilikçi ürünler geliştirmeye ve otomotiv sektörüne önemli katkılar sağlamaya devam ediyor.

Satışların yüzde 90’ı Avrupa’ya

Türkiye’de VW Grubu, BMW, Renault, Ford ve Stellantis markalarıyla çalıştıklarını söyleyen EFI Automotive Türkiye Fabrika Direktörü Merve Uğur, “İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesisimiz, Oyak Renault ve Ford Otosan’ın İnönü fabrikalarının tedarikçileri arasında yer alıyor. Satışlarımızın yaklaşık yüzde 90’ı ihracata yönelik ve öncelikli lokasyonumuz da Avrupa. Geçtiğimiz yılı 38 milyon Euro’luk ciro ile geride bıraktık. Bu yıl hedefimiz bu rakamı 50 milyon Euro seviyesine çıkarmak” dedi.

Nitelikli personel sorunu var

Teknik personel bulma konusunda ciddi sorunlar yaşadıklarına işaret eden  Uğur, “Y ve Z kuşakları iş hayatında biraz daha farklı yaklaşımlar sergileyebiliyor. Kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanmak, daha rahat bir iş ortamında çalışmak bunlardan bazıları. Reel sektördeki birçok oyuncu maalesef teknik personel bulma noktasında zorlanıyor. Bu durum belli bir yerden sonra üretimi de tehdit eder bir noktaya geliyor” dedi. Meslek liseleri, üniversiteler, STK ve firmaların iş birliği içerisinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Uğur, “Üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için önce eleman konusunu çözmemiz gerekiyor. Bu durum hem büyük hem de orta ölçekli firmalar için büyüyen bir sorun haline gelmeye başladı. Müfredat konusunda da MEB ve reel sektör temsilcilerinin daha fazla bir araya gelmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Diğerleri

Yorumlar