İsrail-İran gerilimi ‘kiralama’yı negatif etkiledi

TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Sezon girişinde yaşanan İsrail-İran gerilimi bizim sektörümüzü oldukça negatif etkiledi. Bu dönemde rezervasyon iptalleri yaşadık. Sonrasında rezervasyon akışı ve doluluk oranlarımızda, beklenen seviyeye ulaşmasa da bir düzelme oldu.” dedi.

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), kapsamlı çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda Türkiye’nin ilk kısa dönem (günlük) kiralama sektörüne ilişkin kapsamlı raporunu hazırlayan TOKKDER, bir ilke imza atmış oldu. TOKKDER’in bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı rapor, günlük kiralama sektörü için bugüne kadar ilk ve tek geniş kapsamlı pazar araştırmasının sonuçlarını paylaştı.

İlk rapor

TOKKDER üyelerinin katılımı ile günlük kiralama alanında ilk kez böyle bir araştırmanın yapıldığını ifade eden TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Günlük kiralama sektörü ile ilgili önemli bir eksikliği gidermek adına gerçekleştirdiğimiz pazar araştırması sonucunda, Türkiye’nin ilk günlük kiralama sektör raporunu hazırladık. Söz konusu rapor, Türkiye kısa dönem kiralama sektörünün geçmiş iki çeyrekteki performansını gözler önüne sermekle kalmayıp önümüzdeki dönem için de ne kadar önemli bir gelişim potansiyeline sahip olduğunun sinyallerini vermektedir. Bundan böyle, 3’er aylık dönemlerde tekrarlanacak araştırmalar sonucunda yayınlanacak raporlar sayesinde, kısa dönem kiralama sektörünün gelişimini hep birlikte izleme imkânına sahip olacağımızı belirtmek isterim. Hizmet içeriği her geçen gün daha da gelişen operasyonel kiralama ve hızla büyüyerek uluslararası standartlara günden güne yaklaşan günlük kiralama sektörlerini temsil eden TOKKDER’in, üyelerine, temsil ettiği sektörlere ve ülkemize fayda sağlamak amacı ile yürüttüğü çalışmalar bundan sonra da tüm hızıyla devam edecektir” dedi.

Günlük kiralama ilk çeyrekte 186 milyar TL’lik büyüklüğü geçti

Günlük araç kiralama sektörünün 2025 yılı 1. çeyrek sonu itibarıyla 186 milyar 700 milyon TL’lik aktif büyüklüğe ulaştığını vurgulayan Kağan Yaşa, “Sektörün araç parkı 155 bin araç seviyesinde. Operasyonel ve günlük araç kiralama sektörünün toplam araç parkı ise 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla yaklaşık 400 bin araca, aktif toplamı ise 478 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yılın ilk çeyreğinde toplam 12 bin 361 araç alımının gerçekleştiği görülüyor. Sektörün toplam kontrat adedi de ilk çeyrek itibarıyla 797 bin 956 adet olarak belirlendi” diye konuştu.

Türkiye günlük kiralama sektörünün mevcut durumunu değerlendiren Yaşa, şunları söyledi: “Sektörümüzü direkt etkileyebilecek en önemli unsurları, ekonominin seyri, araç fiyatları, finansman maliyetleri ve turizmdeki hareketlilik olarak sayabiliriz. Araç kiralama sektörü, yapısı itibarıyla, sıfır araç maliyetlerinden ve operasyonel işletme giderlerinden doğrudan etkilenen bir sektör. Bu kapsamda, sıfır araç fiyatlarında ve operasyonel işletme giderlerinde yaşanan herhangi bir artış, maliyetlerimizin artmasına sebep oluyor. 2016 yılındaki ÖTV düzenlemesi, sonrasında özellikle 2018 yılından bu yana döviz kurlarında yaşanan artışlar ve son olarak pandemi… Tüm bu gelişmeler sıfır araç fiyatlarının ve maliyetlerimizin bir hayli artmasına sebep oldu. Pandemiyle birlikte küresel çip krizine bağlı olarak tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar da buna eklendi. İstediğimiz zaman istediğimiz araca ulaşmakta zorlandık. Ancak sektörümüz, satın alma ve filo yönetimindeki uzmanlığıyla yarattığı verimliliği müşterilerine yansıtarak fiyat artışını enflasyonun altında tutmak için çaba sarf ediyor.”

C segmenti önde çıkıyor

Araştırmanın marka bazlı dağılımına bakıldığında, günlük kiralama şirketlerinin araç parklarının yüzde 23,7’si Renault modellerinden oluşuyor. Renault’dan sonra yüzde 22.1 ile Fiat, yüzde 9,5 ile Hyundai tercih edilen markalar olarak öne çıkıyor. Müşterilerin marka ve model tercihlerinde kiralama kuruluşlarının etkisinin önemine dikkat çeken Yaşa, şu değerlendirmeyi yaptı: “Günlük araç kiralamanın yeni model araçların geniş bir kitle tarafından test edilmesine olanak sağlamak gibi bir misyonu da var. Yeni araç satın almayı düşünen birçok kişi marka ve model tercihlerini, ilgilendikleri araçları öncelikli olarak kiralayıp denedikten sonra belirliyor. Sektörümüzde ağırlıklı olarak orta ve ekonomik segment olmak üzere tüm segmentlere ilgi olduğunu söyleyebiliriz. B segment hatchback otomatik ve C segment sedan otomatik araçlar en çok tercih edilen araçlar. Türkiye mobilite ekosistemi, her geçen gün gelişen altyapısı ve yeni ürünler ile elektrifikasyona hızla hazırlanıyor. İklim değişikliği ile mücadele ve enerji tasarrufu politikaları ile paralel olarak araç kiralama sektörünün filosundaki hibrit ve elektrikli araç sayısının günden güne artmasını bekliyoruz. Eskiden günlük ve kısa dönem araç kiralamanın, maliyetleri yüksek ve yoğun prosedür gerektiren lüks bir hizmet olduğu düşünülürken, günümüzde bir ihtiyaç haline geldi. Yaz döneminde Antalya, Bodrum, Marmaris gibi tatil beldelerimizde talep üst düzeye çıkıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de ise talep, mevsimsel etkiden uzak olarak, her daim yüksek.”

Çalışanların yüzde 15’ini kadınlar oluşturuyor

2025 yılının ilk çeyreğinde kontrat adedinin 798 bin adedi bulduğunu söyleyen Yaşa, “Bu kontrat adetlerine bakarak, rapordaki verilerin yabancı turistler de dahil ne denli geniş bir kitleye hizmet verdiğimizi doğrular nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Yabancı turistlerin ülkemize bu sene de ilgisinin yüksek olmasını bekliyoruz. Bu yıl turizmde arzu edilen hareketliliğin gerçekleşmesi halinde, günlük araç kiralamaya olan talep de bundan olumlu etkilenecek, dolaylı olarak sektörümüzün turizm sektörüne de katkısı artacaktır. Aynı şekilde rapora göre, kısa dönem araç kiralama sektörünün 2025 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 6,2 milyar TL vergi ödediği açıklandı. Sektörümüz tıpkı operasyonel araç kiralama tarafında olduğu gibi, ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaya devam ediyor” dedi.

Bu araştırmanın, sektörün genel durumu ve gelişimini ölçümleyeceğine vurgu yapan Yaşa, “Araştırma hem kısa dönem kiralama sektöründe faaliyet gösteren şirketlere kılavuzluk edecek hem de sektörün iş ortaklarına sektörün ne denli güçlü ve gelişime açık olduğunu göstererek, sektöre sundukları ürün ve hizmetleri çeşitlendirmelerini sağlayacak. Sektörümüzde 6 binin üzerinde kişi emek veriyor, bunun yaklaşık yüzde 15’i kadınlardan oluşuyor. Günlük kiralama ofislerimizde ise satış müdürü, satış danışmanı ve araç teslim görevlisi pek çok kadın var. Hepsinin de çok başarılı olduğunu söyleyebilirim.” diye konuştu.

Bölgesel gerilim yaz dönemi doluluklarını negatif etkiledi

Yaz dönemine ait beklentilerine ilişkin de değerlendirme yapan Kağan Yaşa, “Günlük kiralamada sezonlar doluluk açısından farklılık gösterir. Talebin en yüksek noktaya ulaştığı dönem okulların kapanışı ile başlar ve ağustos ayı sonuna kadar sürer. Sonrasında yaz kiralamalarına bağlı talep düşer ve normal seviyeye döner. Bu yaz sezonu özelinde bakarsak planlamamızı, hazırlıklarımızı etkileyen bazı negatif durumlar yaşadık ve yaşıyoruz. Öncelikle artan maliyetler, uygun finansmana ulaşım zorlukları ve 2. el fiyatlarındaki göreceli düşük artış yatırım tarafında sektörü oldukça zorladı ve zorlamaya devam ediyor. Sezon girişinde yaşanan İsrail-İran gerilimi bizim sektörümüzü oldukça negatif etkiledi. Bu dönemde rezervasyon iptalleri yaşadık. Sonrasında rezervasyon akışı ve doluluk oranlarımızda, beklenen seviyeye ulaşmasa da bir düzelme oldu. Sezonun kalan kısmını değerlendirirsek beklenen doluluk oranlarına yakın seviyelerde ilerleyeceğimizi düşünüyoruz” dedi.

Diğerleri

Yorumlar