35 yıldır yaklaşık dört bin aracı müşterinin hayaline göre lüks ve özel tasarımlarla yeniden şekillendiren DİZAYNVIP, yenilikçi yaklaşımıyla araçlarda Dtec yapay zekâ ve Web3 teknolojileri ile yeni bir yolculuğa başlıyor. DİZAYNVIP, yapay zekâ destekli akıllı mobilite alanında bir ortaklık kurdu.

Blok zinciri ve yapay zekâ tabanlı teknolojiler kullanan tamamen yerli ve milli Dtec ile yapılan bu stratejik iş birliği, lüks araç tasarımını Nesnelerin İnterneti (Internet of Things, IoT) entegrasyonu ile birleştirerek sektörde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor. Bu ortaklık kapsamında, Dtec’in yapay zeka tabanlı “Dtec Assistant” teknolojisi DİZAYNVIP’in lüks araç projelerine entegre edilerek sesli kontrol ve kişiselleştirilmiş yapay zeka deneyimleri sunulacak.
Ortaklık, modern ve lüks araçların hem işlevsel hem de estetik yönlerini geliştiren, gelişmiş yapay zeka destekli çözümler yaratmaya odaklanacak. Dtec’in yapay zeka, blok zinciri ve IoT sistemlerindeki uzmanlığı ile DİZAYNVIP’in lüks araç tasarımındaki mükemmelliği bir araya geldiğinde, iş birliği sürücüler ve yolcular için benzersiz deneyimler sunmayı hedefliyor.
‘En akıllı arabayı ürettik’
DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, yapılan iş birliği hakkında “Yapay zeka kullanarak ‘en akıllı arabayı’ ürettik. Aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılıyor ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuruyor. Sorduğunuz her şeye yanıt alabiliyorsunuz. Bu teknolojiyle milyarlarca Euro’yu ülkemize getirmeyi hedefliyoruz. Dtec ile yaptığımız bu ortaklık, akıllı, lüks araçların geleceğine doğru atılmış güçlü bir adım. Birlikte, tasarım ve işlevsellik açısından mümkün olanın sınırlarını zorluyor ve müşterilerimizin her iki alanın da en iyisini deneyimlemesini sağlıyoruz. DİZAYNVIP ve Dtec iş birliği akıllı, lüks mobiliteye yeni bir soluk getiriyoruz.” dedi.
Tamamen yerli ve milli
Dünyadaki cansız en akıllı insanın yapay zeka olduğunu söyleyen Malkoç, “Sesle mekaniğe komut verdiğimiz, yanıt aldığımız ve araçla duygusal bağ kurduğumuz teknolojiyi zaten uyguluyorduk. Şimdi bunu yapay zeka ile birleştirip, saniyenin 4’te 1’inde 100 bin siteyi birbiriyle kesiştirerek en doğru bilgiyi alıyoruz. Örneğin; bir Japon konuşacak ve ben Türkçe duyacağım. Ben Türkçe konuşacağım, o Japonca duyacak. Anlık olarak çeviri yapıp, insanların karşılıklı olarak iletişim kurmasına olanak sağlayacağız. DTEC sadece bir yapay zeka değil, Türkiye’nin otomotiv sektöründe ne kadar ileri bir noktaya geldiğinin ve dünya çapında lider teknolojiler geliştirdiğinin de kanıtı.
Kablolama, yazılım, teknoloji, yapay zeka, ses ve konuşma sistemleri, kısacası bir aracın tüm dijital yapısını yöneten bir sistem. Sadece bir araçta değil, hayatın her alanında kullanılabilir. Bu teknoloji ile aracınızı, evinizi, ofisinizi, garajınızı aklınıza gelebilecek her yerde kullanmak üzere teknoloji asistanınız olarak düşünün. DTEC tamamen yerli ve milli, Türk mühendislerin geliştirdiği, doğal dil işleme (NLP) yetenekleri kendine ait olan bir sistem. Bu durum, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yeteneklerini ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Uluslararası standartlarda mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarını yürüterek, yerli üretimi ve inovasyonu teşvik etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sektör 2 trilyon dolara koşuyor
Günümüzde her sektörün artık yapay zekadan etkilendiğine dikkat çeken Malkoç şöyle devam etti: “Yapay zeka teknolojileri tüm dünyada hızla gelişiyor. Yapılan araştırmalar 2022 yılında 428 milyar dolar hacme sahip olan küresel yapay zeka pazarının bu yıl 515 milyar doları aşacağını gösteriyor. 2030 yılında ise bu alanın 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.”