Mercedes-Benz’in E-Serisi, güçlü rakiplerine rağmen, sahip olduğu özellikleriyle her daim sınıfının güçlü otomobillerinden biri olmayı biliyor.
Mercedes-Benz’in E-Serisi 1993 senesinde ilk piyasaya çıkmasından bu yana 27 senedir geniş bir kitleye hitap etmeyi başardı. Audi A6, BMW 5 Serisi ve Volvo S90 gibi çok güçlü rakiplerle dolu segmentinde, her daim sınıfının güçlü otomobillerinden biri oldu. Bugün de beşinci nesliyle bu başarıyı sürdürüyor. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Mercedes-Benz’in E 200d 1.6 lt dizel versiyonu oldu.
DIŞTAN BAKINCA
Cenevre Otomobil Fuarı’nın iptal edilmesi ile birlikte dünya lansmanları dijital ortamlara taşınırken, bunun en iyi örneklerinden birini Mercedes-Benz gerçekleştirdi desek, yanlış olmaz. Marka, aralarında yeni E-Serisi’nin de olduğu bir takım yenilikleri, Stuttgart’ta düzenlenen dijital basın lansmanıyla duyurdu. “Markanın Kalbi” olarak nitelendirilen E-Serisi, çok kapsamlı tasarım ve teknoloji güncellemeleri sayesinde segmentinin referans noktalarından biri olarak kalacak gibi görünüyor. E-Serisi Sedan’ın statüsü yüzünden okunuyor. Şık ve sportif dış tasarım duygusal netlik felsefesini net olarak yansıtıyor. Öncelikle AMG donanım seviyesindeki test aracımızın, bu donanım seviyesine has radyatör ızgarası, tamponlar, jantlar ve marşpiye eklentileri ile Exclusive’den ayrıldığını belirtelim. Avantgarde ve AMG paketlerindeki motor kaputlarında güç kubbeleri gözden kaçmazken, otomobilin ön ve arka kısmındaki gruplarında yapılan değişiklikler dikkat çekiyor. Arka kısımdaki tasarımda bagaj kapağının üstüne doğru uzatılan yeni stoplar, dinamik görünümü şık bir şekilde destekliyor. Özetle, Mercedes Benz E 200d markanın en iddialı modellerinden biri olarak ön planda yer alıyor. E-Serisi Sedan, şık tasarımı, modern stili, düzeyli sportifliği ve her bir çizgisine eklenen duygusallığı ile göz kamaştırıyor.
İÇTEN BAKINCA
E 200d Sedan’ın iç mekanına adım atınca bir güven ve netlik atmosferi karşılıyor. Yatay öğeler huzur ve görsel bir genişlik hissi verirken, yüksek kaliteli malzemeler, gösterge tablosundan kapılara kadar uzanan dalga şeklinde yumuşak kıvrımlara sahip süsleme parçaları her noktaya damga vuruyor. E 200d kalite hissi yüksek bir ön konsola sahip. Yenilenen iç mekanda standart olarak iki adet dijital 10,25 inçlik ekran sunulurken, opsiyonel olarak iki adet 12,3 inçlik ekran alınabiliyor. Güncellenmiş Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi (MBUX) sayesinde akıllı sesli komut sistemi ve arttırılmış gerçekliğe sahip navigasyon kontrol edilebiliyor. Akıllı iç mekanda isteğiniz üzerine size masaj yapan koltuklar mevcut ve Seri’nin tüm versiyonlarında oturma pozisyonunuza ince ayar yapmanıza yardımcı olacak bir elektrikli sürücü koltuğu yer alıyor. Ayrıca direksiyon simidindeki yeni dokunmatik kontrol tuşları ile dünyayla rahatça bağlantı kurulabiliyor. Yönetici otomobili olan bu otomobilde haliyle arka koltuklarda diz ve baş mesafesi sorununun olmadığını söylemeye gerek yok! 540 lt’lik bagaj hacmi büyük, ancak dip kısımdaki yükselti kullanışlılığı biraz azaltıyor.
MOTOR VE PERFORMANS
E 200d, kaputunun altında 1.6 litrelik ‘yeni bir dizel’ güç ünitesi taşıyor. Ürettiği 160 HP güç ve 360 Nm’lik torku 9 ileri oranlı otomatik şanzıman üzerinden arka tekerleklere aktaran bu motor, 1.7 tonluk aracı taşımakta zorlanmıyor. Fabrika verilerine göre 0-100 km/s hızlanmasını 8.4 sn’de tamamlayan otomobilin maksimum hızıysa 226 km/s. Fabrika verisine göre ortalama yakıt tüketim değeri 5.4 lt/100 km olarak verilmiş. Test süresince elde ettiğim değer ise ortalama 6.4 lt/100 km oldu. E 200d, Downsizing olarak tabir edilen yani motor silindir hacimlerinin ufalıp, beygir güçlerinin yükselmesi akımına dahil. Her segmentte olduğu gibi, üst orta sınıf olarak da tanımlanan E segmenti otomobillerde de karşımıza çıkıyor. Zira bu durum, Türk tüketicisinin daha düşük vergi dilimine giren otomobile sahip olma imkânı tanıyor. Dört silindirli dizel motorun tepkileri yumuşak ve sessiz. Dokuz vitesli otomatik şanzımanın geçişleri de alıştığımız Mercedes-Benz serilerindeki kalitede ve geçişlerini sürücüye hissettirmiyor.
Motor, Sport ve Sport+ sürüş modunda iken gaz pedalı daha çabuk tepki veriyor, Eko sürüş moduna geçince haliyle gaz pedalı tepkileri biraz ağırlaşıyor. Aracın yumuşak süspansiyonu engebeli yol şartlarında konfordan taviz vermezken, otobana çıktığınızda ise, amiyane tabirle, yağ gibi kayıyor. Virajlarda da başarılı süspansiyon sisteminin etkisiyle kolay kolay yoldan çıkma ve size herhangi bir sürpriz eğilimi de göstermiyor.
Netice olarak, segmentindeki güçlü rakiplerine rağmen ülkemiz vergi normlarına uygun 1.6 litrelik ekonomik 160 HP gücündeki motorunun performansı ve kabin içinde verdiği konfor kalitesiyle bu sınıfta ilk akla gelecek iyi bir otomobil.
Recep Bozdağ
otohavadis@gmail.com / recepbozdag@otohavadis.com
