TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Elektrikleşmenin faz farkından doğacak fırsatları kovalamalıyız, bu koridoru iyi kullanmamız lazım” dedi.
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) 43. Olağan Genel Kurul toplantısı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Elektrikleşmenin faz farkından dolayı, bunu yapamayacak coğrafyaların olacağını kabul etmeliyiz. Bir taraftan ülkemizde yeni teknolojilerde üretim yaparken, bir taraftan faz farkıyla elektrikleşmenin daha sonra olacağı ülkelerde gerçekleşecek konvansiyonel araçların üretim fırsatlarını kovalamalıyız. Bu koridoru iyi kullanmamız lazım” diye konuştu.
İç pazarın hareketlendirilmesi şart
Derneğin genel merkezinde gerçekleştirilen ve pandemi kuralları gereği yoğun önlemlerin alındığı etkinlik, dijital olarak toplantıyı takip etmek isteyenler için canlı olarak da yayınlandı. Saydam, “2021’de dünyada araç üretimi artarken, Avrupa’da araç üretimi azaldı. Avrupa, 2022’de bu açığı kapatacak ve dünyanın büyümesinden daha büyük bir büyüme gerçekleştirecek gibi görünüyor. 2023’te ise dünyaya paralel yüzde 8’lik bir büyüme var. Uluslararası kurumların bu raporlarına baktığımızda, gelecek dönem için olumsuz tahminler üzerine hazırlandığını görüyoruz. Bu olumsuz tablolara; bu salondaki kişiler ve kanun koyucunun ortak çalışmasıyla önüne geçilebileceğinin altını çizmek istiyoruz. Çünkü bu tahminlerde; Türkiye’nin 13. sıradan 15. sıraya gerilemesi, üretimde aldığı payın düşmesi öngörülmekte. Bunu nasıl aşabiliriz? En büyük silahımız; güçlü iç pazar. İç pazarın hareketlendirilmesi, satışlarının arttırılması ile gerilemenin önüne geçebiliriz. Gerileyen bir tempoda gidersek, bu bir duraklama dönemini işaret edecek. Bunun için önemli adımlar atmalıyız, attırmalıyız” açıklamasını yaptı.
Yüzde 50 oranını yakalamayı hedefliyoruz
Otomotiv tedarik sanayisinin hem toplam ihracattan hem de otomotivden aldığı payın her geçen gün artışa geçtiğini vurgulayan Saydam, “Bu oran 2010’ların ortasında yüzde 34’lerdeyken, geçen sene yüzde 41 oldu. İlk iki aya baktığımızda ise yüzde 44’e çıktı.
Otomotiv tedarik sanayi olarak yüzde 50 oranını yakalamayı hedefliyoruz. Tabii ki bu oranı araç ihracatının artışa geçtiği bir trendde yakalamak istiyoruz. Ortak bir gayemiz var; otomotiv sanayi ihracatının artması, Türkiye’nin ihracatının artması” dedi.
5 milyon adetlik kayıp
Ukrayna-Rusya savaşına değinen Saydam, “‘Savaş’ kelimesinin bulunduğu bir cümlede ‘fırsat’ kelimesini kullanmak istemiyoruz. Fakat bir koridor olduğu ortada. Amacımız fırsatçılık değil. Dünya barışı için, dünya ekonomisinin ilerlemesi adına; ülke olarak, sektör olarak ve dernek olarak hazırız. Ukrayna savaşı bize bilmediğimiz şeyler de öğretti. Araçlarda kullanılan çiplerin ne kadar önemli olduğunu pandemide öğrenmiştik. Arkasından kullandığımız hammaddelerin de ne kadar mühim olduğunu öğrendik. Şimdi de sarf malzemelerinin süreci ne kadar etkilediğini görüyoruz. Ukrayna ve Rusya’nın dünyada yüzde 87’sini gerçekleştirdikleri, sadece çip malzemelerinde kullanılan sarf malzemesi neon, kripton olan gazların temininde herhangi bir sorun yaşanması araç üretimini olumsuz etkileyecek. Asıl önceliğimiz ise bir can kaybını daha engelleyecek adımların atılması ve barış ortamının tesis edilmesi” diye konuştu.
Bu koridoru iyi kullanmamız lazım
Elektrikleşme konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Saydam, “Elektrikleşmenin faz farkından dolayı, bunu yapamayacak coğrafyaların da olacağını kabul etmeliyiz. Bir taraftan ülkemizde yeni teknolojilerde üretim yaparken, bir taraftan faz farkıyla elektrikleşmenin daha sonra olacağı ülkelerde gerçekleşecek konvansiyonel araçların üretim fırsatlarını kovalamalıyız. Bu koridoru iyi kullanmamız lazım. Bu adımı atmak için de büyük bir ihtimal Türkiye’den değil, orada yerel üretim yapmaya hazır olmalıyız” dedi. “Bir aracın yüzde 80’ini üretme yetkinliğimiz var. 2030’da bunun yüzde 15’e düşme riski vardı fakat bu konuda anons edilen yatırımlar 2030’a olumlu bakmamızı temin ediyor” diye konuştu.
2030’da hedef ilk 10
TAYSAD’ın stratejik planını açıklayan Saydam, “Türkiye’nin tasarım, tedarik ve teknoloji ile 2030 senesinde dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesini hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşabilmek için de akıllı, çevreci ve sürdürülebilir çözümler sunmayı amaçlıyoruz” dedi. “Elektrikleşme konusunda artık farkındalık yaratmanın önüne geçmemiz gerekiyor” ifadelerini kullanan Saydam, bu kapsamda derneğin faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.